Türkiye, terörle mücadele alanında kararlılığını bir kez daha göstermeye devam ediyor. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen kapsamlı bir operasyonda, 28 ilde DAEŞ terör örgütüne yönelik yapılan baskınlar sonucunda toplam 153 kişi gözaltına alındı. Bu operasyon, Türkiye’nin terörle mücadelesinin ne denli güçlü ve kararlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. DAEŞ, son yıllarda gerçekleştirdiği saldırılarla dünya genelinde büyük bir tehdit oluşturmuşken, Türkiye’nin bu tür önleyici adımları özellikle dikkat çekiyor.
Operasyon, Türkiye’nin farklı illerinde, istihbarat bilgileri doğrultusunda DAEŞ’e eleman kazandıran ve finansman sağlayan kişiler üzerinde yoğunlaştırıldı. İçişleri Bakanlığı, başka terör örgütleri ile irtibatlı olabilen bu kişilerin, özellikle suç gelirlerini DAEŞ’e aktardıklarını ve gençleri radikal gruplara katılmaları için teşvik ettiklerini belirtiyor. Yılda birkaç kez düzenlenen bu tür operasyonlar, istihbarat çalışmalarının yoğunluğuyla ve koordine bir yapıyla gerçekleştiriliyor. Bu operasyonda da, 1700’den fazla güvenlik personeli görev alırken, gözaltına alınan şahısların çeşitli illerdeki hücre evlerinde saklandıkları tespit edildi.
Gözaltına alınan 153 kişinin yaş aralığı 18 ile 50 arasında değişirken, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu belirtildi. İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı rapora göre, birçok kişi, sosyal medya platformları üzerinden DAEŞ propagandası yaparak örgüte katılmaya çağırdı. Ayrıca, yurt dışına seyahat ederek DAEŞ kamplarında eğitim alan kişilerin de bulunduğu bildirildi. Hedef alınan şahısların, Türkiye’nin yanı sıra diğer Avrupa ülkelerinde de terör faaliyetleri yürüttüğü keşfedildi. Bu durum, uluslararası iş birliklerinin önemini bir kez daha ortaya koyarken, Türkiye’nin uluslararası terörle mücadele alanındaki kararlılığını da gözler önüne seriyor.
Operasyon, DAEŞ gibi terör örgütlerine karşı Türkiye genelinde sürdürülen mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. İç güvenlik alanında yapılan bu tür operasyonlar, yalnızca Türkiye’nin kendi güvenliği açısından değil, aynı zamanda uluslararası güvenliğe de katkı sağlamakta. Öte yandan, gözaltına alınan kişilerin yargı süreçlerinin hızlı bir şekilde başlatılması bekleniyor, böylelikle adaletin tecelli etmesi adına önemli bir adım atılmış olacak.
Sonuç olarak, DAEŞ gibi küresel bir tehdit karşısında Türkiye'nin atmış olduğu bu adım, yalnızca iç güvenliği sağlamanın ötesinde, uluslararası güvenlik işbirliği açısından da oldukça anlamlı bir gelişmedir. Gelecek dönemde yapılacak benzer operasyonlarla birlikte, DAEŞ ve diğer terör örgütlerinin finansal ve insan kaynağı anlamında zayıflaması hedefleniyor.